6 Kasım 2008 Perşembe

OBAMA'NIN SEÇİLMİŞ OLMASI DÜNYADA NELERİ DEĞİŞTİRECEK?

Barack Obama seçimi kazandı. Bu haber ABD’de olduğu kadar tüm dünyada da sevinçle karşılandı. Dünyanın en tepesindeki ülkede son yüz elli yılda yaşanan değişimin göstergesidir bu zafer.

Kişinin renginin üstünlük sayılabileceğini Tom Amca’nın Kulübesi’nden öğrenmiştim ilk. O zamanlar dokuz on yaşındaydım. Üzerinden neredeyse yirmi beş yıl geçmiş. Kitabın son sahnesinde uçsuz ucaksız bir bozkırda bir tek ağaç, altında Tom Amca’nın son evi... Hala dün gibi aklımda. Ne kadar da etkilendiğim bir kitap olmuştu.

1852’de H.Beetcher Stowe tarafından yazılan kitabın siyahların özgürlük mücadelesinde çok önemli bir yeri olduğu söylenir. Barack Obama’nın ile Tom Amca arasında garip bir lişki kurdu düşüncelerim.

Zor bir dönemdeyiz. Ulusalararası barıştan sözedilmesi mümkün değil, insanlık tüm doğal kaynaklarını korkunç bir savurganlıkla tüketti. Maddi kaynakların çoğunluğu inşaat sektörüyle birlikte betona, otomotiv sektörüyle birlikte caddeler ve sokaklarda otomobil istiflerinine dönüştü.

Obama’nın seçilmiş olduğu saatten itibaren basını izlemeye çalışıyorum. Zor bir dönemde başkan olduğunu söyleyenler çok, aynı zamanda bu zor döneme rağmen hepimize sempatik gelen duruşuyla Obama dünya ülkelerinin içerisinde olduğu durgunluk için bir umut ışığ olarak da görülüyor. Bu noktada duraksıyorum. Son yüzyyıl içerisinde tüketilmiş kaynakların ABD başkanının değişmesi ile geri getirilmesi mümkün müdür? Bir kişinin sihiri bu savurganlığın getirdiği noktaya çözüm olabilir mi?

Yine de iyi ihtimaller üzerinden yola çıkarak dünya hazır böyle bir değişim sürecine girmişken, insan haklarının adına önemli bir adım atılmışken; dünya barışının sağlanmasını, dünyanın sanayi devlerinin, ekonomi ve teknik alandaki bürokratlarının dünyadaki durağanlığı canlandırmak ve sürekli kılmak adına yeni yaklaşımlar getirerek bu değişime destek vermesini umut ediyorum.

Caddeleri tıkamış, havayı kirleten, piyasası doygunluğa ulaştığı için üretim dengeleri alt üst olan sokaklardaki araçların geri dönüşüm yöntemine tabii tutularak, doğal enerji kaynakları ile yürütebilir hale getirilmesi gerekmektedir. Güneş enerjesinin istiflenebilir olması, ısı ve hareket kaynağı olarak tüm dünyada yaygınlaştırılması, rüzgar enerjisinin elektrik kaynağına dönüştürülmesi, yağmur sularını istifleme projesi, tatlı suların deniz sularına karışmasının engellenmesi, geri dönüşebilir tüketim malzemeleri kullanılması, atıklarımızın doğayı zarar vermemesi için geri dönüşüm santrallerinde enerji kaynağına dönüştürülmesi. Kısacası anlatmaya çalıştığım çöp yığını haline gelen dünyadaki dönüşümün ihtimallerinin harekete geçirilmesidir. Bu noktada tekrar belirtmek gerekir ki uzun vadede gerçekleri görmek gerekir.

Sistem kendi kendini imha etmiştir. ABD’nin içinde olduğu değişime her alanda ihtiyaç vardır. Herkes uyanmalıdır.

Serap YENİLMEZ
06.11.2008

Hiç yorum yok: